Etkileri [değiştir]
Laguna San Rafael'deki buzulun, küresel ısınma sonucu 1990 ile 2000 yılları arasındaki geri çekilişin, karşılaştırmalı uydu görüntüleri.
II. Dünya Savaşı sonrasında dünya nüfusu 2 kat, buna karşılık enerji kullanımı 4 kat artmıştır. 1958 yılında atmosferdeki 315 ppm/m³ karbondioksit oranı 2004'te 379 ppm/m³ olmuştur. ABD dünya nüfusunun %4'üne sahipken karbondioksit üretiminin %25'ini gerçekleştirmektedir.
Olası Çözümler [değiştir]
The Observer gazetesinin Şubat 2004'te yayımladığı Pentagon'a ait Küresel Isınma Raporu'na göre önümüzdeki yirmi yıl içerisinde Avrupa'da birçok kıyı kenti sular altında kalacaktır. Guardian gazetesinde 2004 yılında yer alan küresel ısınma haritasına göre bundan en az etkilenen bölgeler Türkiye ve Ortadoğu ile kıyı kesimleri hariç Kuzey Afrika'dır. Küresel ısınmanın önlenmesi için bazı çareler olarak şunlar sıralanabilir:
- Her yere ağaçlar dikilmelidir.
- Teknolojik aletler dünyaya zarar vermeyecek şekilde yenilenmelidir.
- Yeni teknolojik aletler dünyaya zarar vermeyecek şekilde yapılmalıdır.
- Dünyaya zarar verenler en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
- Kentleşme durdurulmalıdır.
- Sanayi, dünyaya zarar vermeyecek şekilde yapılmalıdır.
- Arabalar vb. buhar gücüyle veya güneş enerjisiyle çalışanlarının da üretilmesi gerekmektedir.
- Düşük enerji tüketen aletler kullanılmalıdır.
- İsraf yapılmamalıdır (su,elektrik vb.)
- Çevremizi temiz tutmalıyız.
- Sularımızı gerekli zamanlarda ve yerlerde kullanmalı,dikkatli olmalıyız.
Afrika: Kullanılabilir su kaynakları iyice azalacak. Özellikle Güney, Kuzey ve Batı Afrika'da ortalama yıllık yağışlarda büyük azalma görülecek. Nijerya, Senegal, Gambiya, Mısır ve Güneydoğu Afrika kıyı kesimindeki yerleşim bölgelerinde deniz seviyeleri yükselecek ve erozyonlar artacak.
Asya: Sıcaklıklar, kuraklık ve seller artacak. Besin maddelerinin üretimi, toprakların verimsizleşmesi sebebiyle oldukça azalacak. Kuzey bölgelerde yağış miktarında bir artma olabilir. Şiddetli kasırgalar ve seller deniz kıyısında yer alan yerleşim bölgelerini olumsuz etkileyecek.
Avrupa: Güney bölgelerde kuraklıklar artacak. Diğer alanlarda tehlikeli sel baskınları oluşacak. Isı farklılıkları oluşacak. Tarımsal üretim kuzeyde artabilir ancak güney kesimlerde azalma olacak.
Latin Amerika: Sel ve kuraklıkla daha fazla karşılaşılacak. Ekin miktarında önemli ölçüde azalma olacak. Bahçe tarımı zarar görecek. Bölgede yaşayanlar sıtma ve kolera gibi hastalıklara maruz kalacak.
Kuzey Amerika: Erozyon ve sel olaylarında artış görülecek. Deniz seviyeleri yükselecek. Fırtınalar artacak ve özellikle Florida ve Atlantik'i etkileyecek.
Kutuplar: Buzullar erimeye devam edecek. Buz kalınlıklarında azalma olacak.
Avustralya ve Yeni Zelanda: Başlangıçta iyi sonuçlar gösterecek olsa da, ilerleyen zamanlarda; iklimin daha fazla değişmesi sebebiyle, sel baskınları, şiddetli kasırgalar ve fırtınalar yaşanacak.Dünya'nın ısınma tarihçesi [değiştir]
İki bin yıl boyunca onar yıllık dilimlerin ortalamaları alınarak, farklı yapılandırmalarla saptanmış yüzey sıcaklıkları
Ölçümlere göre 1860-1900 yılları arasında, denizde ve karadaki küresel sıcaklık her ikisinde de 0,75 °C yükseldi.[2][3] 1979'dan beri kara sıcaklığı deniz sıcaklığının iki katı hızla yükseldi(0.13 °C/onyıl karşın 0.25 °C/onyıl).[4] Uydudan yapılan sıcaklık ölçümlerine göre alt troposferdeki sıcaklık 1979'dan beri, her on yıllık dilimde, 0.12 ile 0.22 °C arasında yükselmiştir. Sıcaklıkların, 1850'den önceki 1000 ile 2000 yıllık dönemler boyunca, Orta Çağ Ilıman Dönemi ve Küçük Buz Çağı gibi kısmi dalgalanmalar dışında, nispeten kararlı bir seyir izlediğine inanılmaktadır.
NASA'nın hesaplamalarına göre, güvenilir ölçümlerin yapılabildiği 1800'lerden beri 2005 yılı, 1998'i geçerek, en sıcak yıl olmuştur. Dünya Meteoroloji Organizasyonu ve BK İklim Araştırma Biriminin hesaplamalarına göre ise 2005, 1998 yılının ardından hala ikinci sıradadır.[5][6]
İklim sistemi içsel ve insani etkiler, güneş hareketleri ve sera gazları, vb. nedenlerden etkilenmektedir. İklimbilimciler (klimatolog) küresel ısınma konusunda hemfikirdirler.
Bu değişimin detaylı nedenleri açık bir araştırma alanıdır ama bilimsel çoğunluk sera gazlarının son zamanlardaki sıcaklık artışının başlıca nedeni olduğunu belirtmektedir.
Atmosferdeki karbondioksit (CO2) ve metan (CH4) oranlarındaki artış dünya yüzeyinin sıcaklığını yükseltmektedir. CO2 oranındaki artış dünyanın yüzeyini ısıtmakta ve kutuplara yakın buzların erimesine yol açmaktadır. Buzlar eridikçe yerlerini kara veya sular almaktadır. Kara ve suların buza oranla daha az yansıtıcı olması güneş ışınımı emilimini arttırmakta ve dolayısıyla buzullarda daha fazla erimeye yol açmaktadır.
Şubat 2007 tarihli BM Raporu [değiştir]
Konu ile ilgili Birleşmiş Milletler raporu, Fransa'nın başkenti Cannes'da açıklanmıştır.[7] Raporda küresel sıcaklık artışının olası etkileri aşağıdaki biçimde özetlenmektedir.
- +2 derece: Su sıkıntısı başlayacak
Kuzey Amerika'da kum fırtınaları tarımı yok edecek. Deniz seviyeleri yükselecek. Peru'da 10 milyon kişi su sıkıntısı çekecek. Mercan kayalıkları yok olacak. Gezegendeki canlı türlerinin yüzde 30'u yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
- + 5 derece: Denizler 5 m. yükselecek
Deniz seviyesi ortalaması 70 metre olacak. Dünyanın yiyecek stokları tükenecek.
- + 6 derece: Göçler başlayacak
Yüz milyonlarca insan uygun iklim koşullarında yaşamak umuduyla göç yollarına düşecek.
Gelişmiş ülkelerin kayıtsızlığı [değiştir]
Küresel ısınma “sayesinde” erimeye başlayan buzullar bu güne kadar geçilmez sanılan deniz yollarını ve kara parçalarını ulaşıma açıyor ve bu kuzey yarım kürenin zengin ülkeleri için çok iyi bir haber.
Madenler ve petrol [değiştir]
Öncelikle Kanada ve Rusya, bir ölçüde de ABD ve Danimarka şimdiye kadar -50°’ye varan aşırı soğuklar nedeniyle kullanamadıkları bir kaç milyon kilometre karelik alanı kullanıma açıyorlar. Altın, gümüş, petrol, doğal gaz, kurşun, elmas, çinko kaynayan bu bölgenin yeraltı zenginlikleri Kuzey Kutbu’na kıyısı olan ülkeler için son derecede önemli bir gelir kaynağı olacak. Birçok maden için dünya rezervlerinin üçte birinin bu bölgede bulunduğunu söyleyebiliriz. Meselâ Rusya’nın Sibirya’daki kömür, petrol ve doğal gaz yatakları enerji karşılığı olarak dünya rezervlerinin %30’unu teşkil ediyor.
Panama Kanalı ABD deniz kuvvetlerinin ve Amerikan ticaret filosunun yumuşak karnı. Bu kanalın işlemesine mani olabilecek bir deniz kazası veya terörist saldırı hem deniz kuvvetlerinin ikiye bölünmesine hem de iki okyanus arasındaki ticaretin kilitlenmesine yol açabilir. Ayrıca Panama Kanalının genişliği (ya da darlığı) Nimitz sınıfı uçak gemilerinin bu su yolunu kullanmasına engel. Gene aynı sebeple panamax denen boyutlardaki ticaret gemileri ile taşımacılık yapmak zorunda ABD ile ticaret yapan ülkeler. Panamax gemiler sadece 4500 konteynır taşırken post-panamax denen gemiler 12 bin konteynır taşıyarak maliyeti düşürebiliyorlar.
Kısalan ticaret yolları [değiştir]
Batı Avrupa, Doğu Asya ve Kuzey Amerika limanları birbirlerine yaklaşacak eriyen buzlar “sayesinde”. Yaklaşık 5000 ilâ 15 000 km kadar.
3000-4000 konteynır |